Hala alışamadım...artık taşındık yeni evime yerleştim sonunda ama hala alışamadım,burası tam bir köy bütün gün inekler evimin önünde tavuklar ,traktörler dolu o kadar sıkıldımki anlatamam artık hiç bir iş yapmak istemyorum iki aydır evdeyim ve hiç bir yere gitmedik geçen çok hastalandım görümcem eşim beni bizim arabayla hastaneye götürdüler bir buçuk saatte varabildik hemen beni yatırdılar serumlar takıldı kan alındı kendimi kaybetmiştim o kadar sıkıldım ki artık beynim iflas etmişti bir haftayı geçirdim yemek yiyemedim bir kaşık yemek bile görünce midem bulanıyordu,birden beynime karıncalanma oluyor titremeye başlıyordum ani bir sersemlik ve mide bulantısı başlıyordu serum takıldı ve eve geldik o yolu bile tekrar dönmek dahada hasta etti beni hemen bir an önce istanbul
'a dönmek istedim ama mecbur eve döndük iki aydır buradayım ve en yakın çarşı bize iki saat uzaklıkta patlamak üzereyim norolojiye gittim ve bir sürü ilaç kullanmaya başladım ailemi arkadaşlarımı,sahilimizi,bir milyoncuları herşeyi özledim ve daha fazla burada kalamıcam tutamıyorum kendimi delircek gibi oluyorum en ufak bir sesi kafam kaldırmıyor çocuklarımın bile sesi bana çok ağır geliyor..

Taşınıyoruz...

Memleketime veda ediyorum,Eşimin köyü olan kastamonu pınarbaşına taşınıyoruz.Ne kadarda istemesemde eşim ve çocuklarım için taşınmak zorundayım otuz senedir istanbulda yaşadığım için çok zor olacağını biliyordum,Köyde bakmak üzere alman kurdu 1 aylık köpek almıştım oda çocuklarımla arka koltukta yerini almıştı,Bayramın birinci günü ananemde toplandık herkes oradaydı ve benim onlarla son bayramımdı,herkes üzgündü fakat bana belli etmek istemiyorlardı,bir kaç saat oturduk herkesle eşim hadi çıkalım artık yola dediğinde herkes bizi uğurlamaya kalkınca başımın döndüğünü hissettim kapıya çıkınca herkesle vedalaştım ananem herkese sinemi ağlayarak uğurlamıyalım kimse ağlamasın diyerek uyarmış ama kapıda annem ablam dayım hanımı kardeşim hanımı teyzem ananem herkes ağlıyordu,kime sarılsam ağlamaya başladı ilk ayrılığımızdı herkese sarıldım son kez aileme bakıp ayrıldım kendi evimize dönerek sadece kıyafetlerimizi alarak çıktık yola evdeki eşyalar daha sonra alınacaktı yola çıktımızda eşim ne kadar üzgün olduğumu bildiği için benimle konuşmaya çalışıyordu dört saat yol gittikten sonra mola verdik yemek yedik biraz gezip tekrar çıktık yola köye yaklaştıkça geri dönesim geldi hep dışarı seyrederek tuttum kendimi artık hava kararıyor bizim yolumuz yarınlanmıştı ama birden arabadan ses gelmeye başladı arabayı kenara çekip baktımızda depriaj komple dağılmıştı ve saat gece bir buçuktu boluya varmıştık arabayı benzinliğe çekip benzinlikte çalışanlardan yardım isteyerek çekici getirildi,arabayı çekici ile tamirciye götürüldü saat sabah beş olmasına ragmen araba tamir olmuyordu parçası yoktu çocuklarım bende çok üşümüştük yine tamircilerden yardım isteyerek bizi otele götürdüler,hemen yattık hepimiz hem yorgun hemde üşümüştük hemen herkes uyuya kaldı ben ise uyumak ne kelime otel bile üstüme üstüme geliyordu sabah dokuz gibi kalktık kahvaltımızı yaparak hemen tamircinin yolunu tuttuk tamircide beklemeye başladık arabanın tamirinin saat öğlen üç gibi biteceğini söylemişlerdi,çocuklar karabaş köpeğimizle oyalanıyorlardı hele şükür saat dörtte arabamızın tamiri bitmişti hemen yola devam...yaklaşık üç saat daha yol gittik akşam sekize doğru köye vardık heyacanla herkes bizi bekliyordu,artık buralıydım ve geri dönüş yoktu günler geçmeye başladı ama ben hala eşim hadi geri dönüyoruz demesini bekledim ama...yarın eşyalar geliyor demesiyle yıkıldım yaklaşık on gün görümcemde kaldık sağolsun çok ilğilendiler bizimle sabah yedide eşyalarımın geldiğini duyunca hemen kamyonu karşılamaya gittik eşyaları boşaltıp eve yerleştirdik ne kadarda eşyamda gelse evimde kurulmuş olsa ben hala alışamadım hava çok temiz herşey tarladan yeniyor oğlum arda dörtte kızım çağla beş yaşında ana sınıfa kayıt oldu onlar yine okulla meşgul oluyorlar ama ben patlıcak bomba gibiyim...

Yeni Boncukla yapılan salon takımımdan bir parça sizlere..

Selamlar herkese uzun süredir bloguma giremedim artık tekrar blogumdayım,Görüşmek dileğiyle.....

Fıstık kızım büyüyor..:))

Ardamın sünnet düğünü çok telaşlı geçti birden karar verdik ve dört gün içinde koştura koştura hazırlıkları tamamladık annem bir yerde uğraşıyor ablam ve ben evimizle uğraştık tüm hazırlıklar yapıldı.öyle yoruldukki cumartesi günü düğün pazar günüde düğünü yapmak çok zor oldu bir yandan evi temizledik halılar yakandı ev heryer temizlendi düğün için sünnet yatağı hazırladık koştura koştura sünnet mevlütü okundu ertesi gün düğün konvoy telaşı derken düğünde oynamaya halımız kalmadı çokta güzel oldu :))

Alttaki fotoraflar film sahnesi ya da bir festival kutlaması değil... Gazze'de bir okul.. bu Gazze'deki masum insanların şimdiki durumu!
Sonuna kadar oku ve emin ol beyaz fosfor ve etkisini anlamak için!

























SAVAŞA LANET OLSUN BU KADAR ÇOCUĞUN CANINA KIYARAK ELLERİNE NE GEÇTİ,BU KADAR ACIMASIZ OLMASINLAR ALLAHIM SEN ONLARA YARDIM ET,

Anne olmak ne kadar gurur veriyor insana arda oğlum 2,ci sınıfa gidiyor okulunda 13 nisana hazırlanıyorlar hergün tekrarlar yapıp gösteriye hazırlanıyorlar,dün okludan almak üzere okula gittiğimde okulun bahçesinde çalışıyorlardı,öyle mutlu oldumki arda sınıf arkadaşı ile elele tutuşmuş tango yapıyorlardı bir saat kadar izledim inşallah yalnış yapmadan arkadaşları ile dansını bitirir,dün benim geldiğimi görünce heyacanlandı şaşırdı haraketlerini Allah yardımcıları olsun tüm çocukların..

Hafta sonu gezimiz..üzücü bitti
Cumartesi akşamı hazırlandık eşim ve çocuklarım maltepede oturan ablama kalmak üzere yola çıktık yoğun trafikten gece saat onbirde varabildik ablama,sohbet ederken ece arda çağla uyudular biz bayağı oturduk,uykumuz gelince yattık uyurken arda oğlum uyanıp benden su isteyince getirmeye mutfağa gittim getirdiğimde ardanın yanakları pancar gibi olmuş çokta terlemişti hemem yiğenim ecenin derecesi ile ateşini ölçtüğümde 39,1 gösteriyordu bende hemen yine ecenin ateş düşürücü şurubundan verdim bende yanına yattım arda sabaha kadar anne boğazım ağrıyor diye ağladı durdu,bende yanında uyuya kalmışım sabah uyandığımızda yine ateşli olarak yatıyordu kahvaltı ettik ama hiç yemek yemedi suratı sap sarı olmuştu nasılda teyzesini sever onda kalmaya can atarken hastalığından gözünü açamıyordu bir ara iyi gibi oldu çocuklar hava alması için maltepede bulunan çocuk lunaparkına götürdük orada gezerken bayağı açıldı ama karnı aç olduğundan yüzü sapsarı dolaşıyordu,doktora gitmek istemedi teyzemde kalalım diye tutturdu,bir iki saat gezdirdik çocukları,çocuk lunaparkı çok güzel sadece çocuklar için yapılmış bir yer ardaya yalvara yakara teyzesi ile beraber hepimiz bize döndük doğru doktora götürdük,ardanın bademciği olmadığı için boğazından faranjit olmuştu bunun sebebi ise dondurma yemekten olduğunu söyledi doktor,kaç gündür ilaç içiyor ve daha yeni kendine geldi hem okulundan geri kaldı hem gezdiğinden ne o nede biz bişey anlamadık..

Ben film seyretmeyi çok seven biri olarak çok fazla film izlerim ama beni bu kadar etkileyen bir film ne zamandır seyretmedim,o kadar etkilenmişimki filmde göktelenler yıkılırken arabayla göktelenin tam altından geçiyorlar bende kaç gündür rüyamda o göktelenin altından geçmeye çalışıyorum bir türlü yıkılmadan geçemedim ben bu tür olaylardan çok etkilenir ve korkarım bayağı etkisinde kalmışım sanırım yinede tekrar tekrar izledim süper bir film herkese şiddetle tavsiye ediyorum en kısa zamanda izlemelisiniz film 2012 ..

Ardacımın doğum gününü kutladık herkes geldi çokta eğlendik arda pastasını üfledi herkes alkışlayınca utandı ama çaktırmadı tabi güldü,en sevilen bölüm herkes ardayı yere otutturduk,hediyelerini ardanın kucağına koyduk,tek tek açarak baktı çok şükür hepsini beyendi tüm davetliler bana sordular arda hiç birşey beyenmediği için bende hep ardanın sevdiği istediklerini söyledim çokta hoşuna gitti,servisleri yaptık muhabbet sohbet günümüz çok güzel geçti ardanın doğum gününü atlattık bir ay sonra kızım çağlanın doğum gününü kutlıcaz şindide hazırlık kızım için..